(ismail Lütfi Çakan, "Hadis Usûlü", iFAV, istanbul 1993, sayfa 105-150 Arasi Özet)
Hadis Türleri ve Taksimati ile ilgili Istilahlar
- I- KABUL VEYA RED AÇISINDAN:
- A- MAKBUL HADiS: Kendisiyle amel edilmesini gerektiren hadislerdir. ("Ma`mulun bih", "me`huzun bih" de denir.)
- B- MERDUD HADiS: Râvîsinin dogrulugu kabul edilmeyen ve kendisiyle amel etmek gerekmeyen
hadistir.Hükmüyle amel edilip edilmemesi konusunda karar verilemeyen ("tevakkuf edilen") hadisler de merdud
gibidirler.
- II- RÂVÎ SAYISI (VEYA DERECE-i SUYU`) AÇISINDAN:
- II-A- MÜTEVATiR HADiS: (1) Yalan üzerinde birlesmeleri âdeten mümkün olmayan râvîler toplulugunun ("cemm-i
gafir"), her nesilde, kendileri gibi bir topluluktan alip naklettigi, (2) isitme veya görmeye ("mahsûsat") dayanan
hadistir. Kesin bilgi ifade eder, amel vaciptir, reddi küfrü gerektirir, tetkik ve tenkid disidir.
- II-A-1- Lafzen Mütevatir: Bütün rivayetlerinde lafizlari ayni olan hadistir ki "yok denecek kadar" azdir. "Men kezebe
aleyye..." misalidir. Kayit konmadan "mütevatir hadis" denince "lafzen mütevatir" anlasilir.
- II-A-2- Ma`nen Mütevatir: Aralarinda ortak bir nokta bulunan degisik lafizli hükümlerin, tevatür sartlarini tasiyan
râvîlerce rivayet edilmesiyle ortaya çikan "ortak manaya" denir. Mesela, 100 kadar degisik lafizli hadisten çikan bir
mütevatir mana Resûlullah Aleyhissalatü ves`selâm`in "ellerini kaldirarak dua ettigidir."
- II-B- ÂHAD HADiS: Mütevatir hadis sartlarini tasimayan hadistir. (Mütevatir derecesine ulasamamis hadistir.)
(Kelime anlami öyle olsa da, sadece bir kisinin rivayet ettigi hadis DEMEK DEGiLDiR.) Hadislerin hemen hepsi bu
anlamda âhaddir.
- II-C- MESHÛR HADiS:1- Baslangiçta âhad iken Tabiin ve Etbaut-tabiîn devrinde tevatür derecesine ulasan
hadistir.2- Tevatür sartlarini tasimayan toplulugun naklettigi ve her nesilde râvîsi "ikiden asagi olmayan" hadistir.
(ibni Hacer "ikiden fazla olan" demistir.)
- II-C-1- Sened tetkiki sonuçlarina göre meshur: - Sahih Meshur, - Hasen Meshur, - Zayif Meshur.
- II-C-2- Söhret bulduklari yere göre meshur: - Hadisçiler nezdinde; - Hadisçiler,
Ulema ve Halk nezdinde; - Fakîhler nezdinde; - Usûlcüler nezdinde; - Halk nezdinde meshur.
- III- SENEDiN MÜNTEHASI (HADiSiN SÖYLEYENi) AÇISINDAN:
- III-A- KUDSî HADiS: Ayet olmamak kaydiyla, Resûlullah`in: "Allah Teâla söyle buyurmustur:" diyerek, Allah`a
nisbet ve izafe ettigi hadistir. "ilâhî" ve "Rabbânî" hadis de denir. Konulari genelde Allah`in sifatlaridir.
- III-B- MERFU` HADiS: Söz, fiil, takrîr; fitrî veya ahlâkî vasif olarak -muttasil veya munkati` olsun- açikça
(sarâhaten) veya dolayli bir sekilde (hükmen) Resûlullah`a izafe edilen hadistir. ittifakla huccet sayilmistir,
baglayicidir.
- III-B-1- Sarâhaten Merfû`: içinde açikça Resûlullah`a ait bir söz, fiil, takrir veya vasiftan söz edilen hadistir.
- Kavlî hadis rivayet lafizlari: "Resulullah söyle buyurdu", "sunlari haber verdi", "söyle
buyururken isittim", "söyle buyurdugu rivayet edilmistir";
- Fiilî hadis rivayet lafizlari: "söyle yaptigini gördüm", "söyle yapardi";
- Takrîrî hadis rivayet lafizlari: "huzurunda söyle yaptim, yapti, yapildi".
- III-B-2- Hükmen Merfû`: Herhangi bir "sahabi"nin, geçmis peygamberler veya gelecekte cereyan edecek olaylar ya
da islenmesi halinde isleyene sevap veya günah kazandiracak konular gibi sahsî görüs ve kanaata dayanmasi
mümkün olmayan ("mahalli ictihad ve re`y olmayan") konulara ait verdigi haberlerdir. israiliyyattan nakil yapmayan
bir sahabi olmasi önem arzeder.
- Kavlîye misal: ibni Mesud`un sihirbaz, arrâf, kâhin ve onlara gidenleri tekfir etmesi,
- Fiilîye misal: Hz. Ali`nin Kusuf Namazinda ikiden fazla rükû yapmasi,
- Takrîrîye misal: "Resulullah zamaninda söyle yapardik, söylerdik", "su sünnettendir" lafizlari.
III-B-EKLER- Ayrica "tabiundan bir râvî" senedi sahabiye ulastirip su ifadeleri kullanirsa da merfû` hadis olur:
-"yerfa`uh, veyerfa`ul`hadîs: hadisi ref ederek rivayet etti"; "yenmîhi: isnad ederek"; "yeblugu bihi: sözü Resulullah`a
ulastirarak"; "yervîhi: Resulullah`dan rivayet ederek"; "rivâyeten, ravâhu".
- Mürsel Merfû`: Sonraki nesilden bir râvî sözü "tabii"ye ulastirip üstteki ifadeleri kullanirsa.
- Muallak Merfû`: Bütün sened hazfedilerek Resulullah'a izafet edilen hadis.
- III-C- MEVKÛF HADiS: Sahabilerin söz fiil ve takrirlerine dair -muttasil veya munkati`- haberlerdir. Sened sahabide
kalip Resulullah'a ulasmaz. Sadece "sarahaten" mevkûf olur, hükmen olmaz. Misaller: "Hz. Ali söyle dedi", "ibni Abbas
söyle yapti", "ibni Ömer`den mevkûf olarak rivayet olundu ki", "hadis ibni Abbas`a varinca mevkûftur". (Dikkat:
Vakkafahû tabiri geçen her hadis mevkûf olmayabilir.) Hanefilerden Râzî, Serahsî ve müteahhirûn ile birer
görüslerinde imam Malik ve Ahmed Bin Hanbel mevkûf hadisi hüccet sayarlar. Bazi Hanefiler ve imam Safii
huccet saymaz.
- III-D- MAKTU` HADiS: Herhangi bir tabiiye izafe olunan söz, fiil ve takrirlerdir. Etbâu`t Tabiîn de tabiî gibi kabul
edilir. (ilk devirlerde bunun için Munkati` terimi de kullanilmis.) Huccet degildir.
- IV- SIHHAT VEYA HÜKÜM AÇISINDAN:
- IV-A- SAHiH HADiS: "Adalet ve zabt sahibi ravilerin", "muttasil senedle
rivayet ettikleri", "sâzz" ve "muallel" olmayan hadistir. Hüccettir ve onunla amel vaciptir. "Bu hadis sahihtir" demek,
onun sihhat sartlarini tasidigi ve o hadisin sahih olabilecegi konusunda oldukça kuvvetli bir zanna sahip
olundugunu gösterir. Yalniz "mütevatir hadiste" oldugu gibi kesinkes bir kanaatten söz edilemez. Bu yüzden
çogunluk, itikadî konularin ancak Kur`ân ve mütevatir hadis ile sabit olacagini kabul eder. Sahih hadisin dereceleri
sunlardir:
-Buhari ve Müslim'in kitaplarina aldiklari hadisler. (Formülü: B+,M+),
-Buhari'nin yalniz basina rivayet ettigi hadisler. (B+),
-Müslim'in yalniz basina rivayet ettigi hadisler. (M+),
-Kitaplarina almamis da olsalar Buhari ve Müslim'in sartlarina uygun olan hadisler.(B/,M/),
-Yalnizca Buhari'nin sartlarina uygun olan hadisler.(B/),
-Yalnizca Müslim'in sartlarina uygun olan hadisler.(M/),
-Buhari ve Müslim disindaki hadis mütahassilarinin sahih dedikleri hadisler.(Digerleri/).
- IV-A-1- Sahih Li Zâtihî: Mutlak olarak sahih hadis denince bu anlasilir.
- IV-A-2- Sahih Li Gayrihî: Sihhat sartlarini en üst seviyede tasimamasina ragmen, kendisini sahih derecesine
çikaracak bir baska rivayet ("âdid") bulunan hadistir. "Sahil lâ li zâtihî" de denir.
- IV-B- HASEN HADiS: Zabti biraz gevsek olan ravilerin muttasil senedle rivayet ettikleri sâzz ve muallel olmayan
hadistir. Sahihten farki, râvîsinin zabtinin mükemmel olmayisidir. ittifakla ihticac ve amel bakimindan makbuldür.
- IV-B-1- Hasen Li Zâtihî: Mutlak olarak hasen hadis denince bu anlasilir. Lafzi benzer bir baska hadis ("mütabi`") ile
takviye olunursa, Sahih Li Gayrihi derecesine yükselir.
- IV-B-2- Hasen Li Gayrihî: Yalancilikla itham edilmemis ve çok hata yapacak kadar dalgin olmayan "ve fakat
ehliyeti açikça anlasilamayan ("mestûr") bir râvîsi bulunan hadis" lafiz veya mana yönünden baska rivayetlerle
desteklenirse bu adi alir. Kisaca: "Âdid ile hasen mertebesine çikan hadistir." Zayif hadise çok yakindir, zayiftan
farki onu destekleyen bir veya birkaç rivayetin olmasidir. Çogunlukla baska hadisleri desteklemek ("i`tibar") için
kullanilir.
IV-B-EK- Hasen-Sahih: 1- Birkaç senedi olan ve Sahihlik derecesine ulasan hadis. 2- Bir tarikten Hasen bir tarikten
Sahih hadis.
Hasen-Garîb: Gariblik hem sened hem de metinde olur da bir tek senedle rivayet edilmis olursa ve manasini
takviye eden baska deliller bulununca onu "hasen li zatihi" kabul ettigini göstermek için Tirmîzi bu adi verir.
- IV-C- ZAYIF HADiS: Sahih ve Hasen hadis sartlarini tasimayan hadistir. Sahih ve Hasen hadis sartlarindan
herhangi biri eksik olursa hadis zayif demektir. Birden fazla sart noksan olursa zayiflik daha siddetli olur. Böylece
zayif hadisin dereceleri de farklilik arzeder. Bu yüzden çesitleri hakkinda 49`dan 510`a kadar degisen rakamlar
verilmistir.
Tirmizî`ye gelinceye kadar hadisler "sahih" ve "sakîm (zayif)" diye ikiye ayrilirdi. Zayif hadisler de
"metrûk" ve "gayr-i metrûk" olarak ikiye ayriliyordu. Tirmizî`den sonra sahih ile zayif arasina bir de "hasen"
çesidi girdi. Böylece "Gayri metrûk zayif" hadisler "hasen" terimiyle zayiflar arasindan ayrilmis oldu. O halde Tirmizî`den önce yasamis
bir muhaddisin dilindeki "zayif hadis" teriminin "hasen hadisleri" de içine aldigi dikkatten uzak tutulmamalidir.
Zayif hadisle amel konusunda üç ayri görüs vardir. -Asla amel olunmaz, - Mutlak olarak amel olunur, -Amellerin
faziletleri konusunda özel sartlarina bagli olarak amel olunur. Zayif hadisi belli kisimlara ayirip, belli sartlarla amel
etmek görüsü orta ve dogru bir yoldur.
Hadiste zayiflik genelde iki sebepten kaynaklanir:
- IV-C-1- Seneddeki inkita Sebebiyle Zayif Hadis ve Çesitleri: Senedden en azindan bir ravinin düsmesi demektir.
Böyle bir inkita` varsa, seneddeki bütün raviler sika olsalar bile, sirf bu inkita` metnin reddini gerektirir.
- IV-C-1-a- MÜRSEL HADiS: Tabiî`nin sahabiyi atlayarak Resulullah'a izafe ettigi hadistir. Muhaddis, fakîh ve usulcülerin
çoguna göre delil olmaz, ihticac yapilmaz, zayiftir. Ebu Hânife ve imam Malik sikanin mürselini sahih ve hüccet
sayar. Bir de sahabenin bir baska sahabiden duydugu hadisi Resulullah`dan rivayet etmesi vardir ki buna "sahabi
mürseli" denir. "Sahabi mürseli sahihtir" hükmünde ittifak vardir. Senedde atlanan kisi her zaman kolayca
anlasilmayabilir. isin ehli olanlarin farkedebilecegi bu tür irsâle, "irsâl-i hafî", böylesi hadise de "mürselü-l-hafiy"
denir.
- IV-C-1-b- MUNKATI` HADiS: 1- Senedi muttasil olmayan hadistir. 2- Senedin herhangi bir yerinden bir râvînin
veya "farkli yerlerinden" "pespese olmamak sartiyla" birden fazla râvînin düstügü hadistir. 3- Müteahhirun, "etbâ`ut
tâbiîn"in "tabiî"yi atlayarak sahabiden naklettigi hadise munkati` demistir. 4- Senedinde müphem bir kisinin
zikredildigi hadise de munkati` diyenler olmustur. Munkati`, mürsel`den daha zayiftir.
- IV-C-1-c- MU`DAL HADiS: Senedin herhangi bir yerinden "pespese" "iki veya daha çok" râvînin düstügü hadistir.
Merfu hadisi, sahabi ve Resulullah`i zikretmeyerek tabiîn`den birinin sözüymüs gibi nakletmek de hadisi mu`dal kilar.
Mu`dal, munkati` dan daha zayiftir.
- IV-C-1-d- MUALLAK HADiS: Senedin bas tarafindan bir veya birkaç râvî ya da müntehasina kadar senedin
bütünüyle hazfolundugu hadistir. Ta`lik aslinda bir rivayet kusurudur. Sahihayn`daki 1300 küsür ta`likin Buhari`ye
göre sahih olduklari kabul edilmektedir.
- IV-C-1-e- MÜDELLES HADiS: Tedlis, senede dahil bir râvînin ismini atlayarak, orada öyle biri yokmus izlenimini
verecek sekilde senedi söylemek demektir. (Lugatte malin ayibini müsteriden gizlemek demektir.) Tedlis yapan
râvîye "müdellis", senedden düsürülen râvîye "müdellesün anh", tedlis ile rivayet edilen hadise de "müdelles
hadis" denir. Tedlis üç çesittir:
1- isnad Tedlisi: Râvînin görüsmedigi veya görüstügü halde hadis almadigi çagdasi
bir kisiden isitmis gibi "kâle fülân" veya "an fülân" diyerek hadisi rivayet etmesidir. (Râvînin görüsmedigi
çagdasindan yaptigi rivayete "mürsel-i hafî" de denir.)
2- Suyûh Tedlisi: Râvînin hocasini bilinmeyen bir isim, sifat veya künye ile zikretmesidir.
3- Tesviye Tedlisi: Sika râvîler arasindaki zayif bir râvîyi atlayarak, hep sikadan
gelmis intibaini verecek sekilde hadisin rivayet edilmesidir.
- IV-C-2- Râvîdeki Cerhi Gerektiren Hallere Göre Zayif Hadis ve Çesitleri: "Metain-i `Asere" denilen râvîleri tenkid
noktalarindan birinin veya birkaçinin râvîsinde bulunmasi sebebiyle zayif kabul edilen hadisler bu türe girer ki on
çesittir:
- IV-C-2-a- MEVZU` HADiS: Resûlullah`in adina yalan uydurmak (kizb) ile cerhedilmis râvînin rivayetine denir. Buna
"hadis diye uydurulmus söz" demek daha dogru olur.
- IV-C-2-b- METRÛK HADiS: Yalancilikla itham edilmis ("ittihamur`ravî bilkizb", "töhmet-i kizb") bir râvînin
rivayetinde yalniz kaldigi ("teferrüd ettigi") hadistir ki "matrûh hadis" de denilir. Söyle de tarif edilmistir: Hiçbir
sikanin rivayetine muhalif olmaksizin kizb, kesret-i galat, fisk ve gaflet gibi cerh noktalarindan biri ile itham edilen
râvînin "yalniz basina rivayet ettigi" hadistir.
- IV-C-2-c- MÜNKER HADiS: Çesitli tanimlari vardir: 1- Zayif bir râvînin sika bir râvîye muhalif olarak rivayet ettigi
hadistir. 2- Sika olsun olmasin râvîsi tek kalan hadistir. 3- Sikanin hadisin tamaminda teferrüdü. 4- Sikanin
hadisin bir kisminda teferrüdü. 5- Bir hadisin senedinde iki zayif râvînin bulunmasi ve baska senedinin de
bulunmamasi. 6- Senedinde taninmayan (lâ yu`raf) bir râvînin bulundugu hadis. 7- Kesretü`l galat, fartu`l gafle ve
fisk gibi tan noktalariyla tenkid edilmis râvîlerin rivayetlerine de münker denilir.
- IV-C-2-d- MU`ALLEL HADiS: Görünürde sahih olmakla beraber, bu sihhati yok edebilecek gizli bir illet tasiyan
hadisdir ki "ma`lûl" de denir. Hadisin illetini bulan muhaddise mu`allil denir. "Mürsel veya munkati` hadisi mevsûl
olarak", "bir hadisi baska bir hadisin içine katarak", "mevsûl olani mürsel olarak", "merfû`u mevkûf olarak", "sika
yerine zayif râvî zikrederek" rivayet gibi cerhe sebep olan hatalara "vehim" denilmektedir. Bu tür hatalarla rivayet
edilmis olan hadise de muallel denir.
- IV-C-2-e- MÜDREC HADiS: Hadisten olmayan bir sözün, hadise bitisik olarak zikredilmesine "idrac", bu durumdaki
hadise de müdrec denir. Bu, Resulullah`in sözüne herhangi bir râvînin sözünün karismasi demektir. Su durum da bir
çesit idrac sayilmistir: Muhalefetü`s-Sikât, yani zayifin sikaya, sikanin da daha sika olana muhalif rivayette
bulunmasi. Müdrec vaki oldugu yere göre iki kisma ayrilir:
1- Müdrecü`l isnad: Sika ravilere muhalefetin senedin akisini bozmak suretiyle gerçeklesmis
olmasi. Dört sekilde olur.
2- Hadise ait olmayan bir sözün hadisin metnine katilmis olmasidir. Metnin bas, orta veya sonunda olabilir.
- IV-C-2-f- MAKLÛB HADiS: Senedindeki bazi râvî isimleri ya da metnindeki bazi kelimeler takdîm veya te`hire
ugramis hadistir. Hadisdeki takdim veya te`hîr hükmü de etkileyecek derecede ise maklûb`un bu türüne "ma`kus"
denmistir. Bir râvînin rivayeti olarak meshur olmus bir hadisi, hem garib hem de mergûb göstermek için o râvî
yerine ayni tabakadan bir baska râvî ikame ederek yapilan rivayete de "mesruk" denir. iki metnin senedlerini
degistirme seklindeki kalb`e "kalb-i mürekkeb" denmistir. Sikat`in zikretmedigi bir râvînin sened arasinda yanlislikla
zikredilmesine "mezîd fî muttasili`l-esânîd" denir.
- IV-C-2-g- MUZTARiB HADiS: Birden çok rivayeti bulundugu halde rivayetlerinin birini digerine tercih edecek sebep
bulunmayan hadislerdir. Kisaca: "iki muhtelif surette rivayet edilen hadis" diye de tarif edilir. Iztirab daha çok
isnadda, bazen de metinde olur. isnadda olan, senedlerin mütehalif olmasindan; metindeki ise yine o metin
hakkidaki rivayetlerin mütehalif olmasindan ve bunlarin cem` ve te`lifinin mümkün olmamasindan dogar. Tercih
sebebi bulunursa iztirab kalmaz. Tercih edilene "mahfuz" ve "ma`ruf" mercûh`a da "sâz" ve "münker" denir.
- IV-C-2-h- SÂZ HADiS: infirâd ve muhalefetü`s-sikât noktalarindan tanimlari yapilmistir: 1- Sika bir râvînin mütabiî
olmaksizin tek basina (münferiden) rivayet ettigi hadistir. 2- Sika bir râvînin diger sika râvîlere muhalif olarak
rivayet ettigi hadistir. 3- Sika bir râvînin daha sika ravilere muhalif olarak rivayet ettigi hadistir. Daha sika olan
râvînin rivayetine "mahfuz" denir. Demek ki bu tarifte sâz ile mahfuz birbirinin ziddidir. 4- Sika bir ravinin diger sika
ravilere -sened veya metinde ziyade veya noksanlikta bulunmak suretiyle- muhalif olarak rivayet ettigi hadistir. Bu
tarifte sâz, münker hadisin bir türü ile birlesmektedir. Buradan hareketle sâz hadise münker ve merdûd da
denilmistir. Su nokta unutulmamalidir: Hadisin sâz kabul edilmesi için infirad ve muhalefetin ikisinin birden
bulunmasi gerekir.
- IV-C-2-i- MUSAHHAF HADiS: Kelimesi nokta degisikligine ugramis hadistir. Bu duruma da tashîf denir. (Sitten
kelimesi yerine sey`en denmesi gibi.)
- IV-C-2-i- MUHARREF HADiS: Kelimesi hareke degisikligine ugramis hadistir. Bu duruma da tahrîf denir. (Remâ
ebî yerine Remâ Übey denmesi gibi.) (Besîr kelimesinin Büseyr diye rivayet edilmesi hem tashîf hem tahrîftir.)
- V- TEÂRUZ AÇISINDAN:
- V-A- MUHKEM HADiS: Muârazadan sâlim olan makbul hadistir. Hükmüyle amel gerekir.
- V-B- MUHTELiF HADiS: Makbul bir hadisin muâraza ettigi makbul hadistir.
EK:
- BAZI ISTILAHLAR:
- - "Ceyyid", "Kavî": Sahih ile denk.
- - "Sâlih": Sahih ve Hasen için ortak.
- - "Mücevved" ve "Sabit": Sahih ve Hasen`e sümûllü.
- - "Müsbih": Hasen veya Hasen`e yakin.
- - "Müstahsen": Sahih olmaya da Hasen olmaya da ihtimalli.
Subhi es-Salih, "Hadis ilimleri ve Hadis Istilahlari" (trc: Prof. Dr. Yasar
Kandemir), iFAV, istanbul 1996, sayfa 117-218 arasindaki bölümde açiklanan ve yukarida bulunmayan istilahlarin
özeti.
- Birinci Fasil
- ikinci Fasil
- SAHiH HADiS (Yukarida açiklandi.)
- MÜTEVATiR HADiS (Yukarida açiklandi.)
- Üçüncü Fasil
- HASEN HADiS (Yukarida açiklandi.)
- Dördüncü Fasil
- ZAYIF HADiS
- Zayif Hadisin Nevileri
- 1. Mürsel Hadis (Yukarida açiklandi)
- 2. Munkati` Hadis (Yukarida açiklandi)
- 3. Mu`dal Hadis (Yukarida açiklandi)
- 4. Müdelles Hadis (Yukarida açiklandi)
- 5. Mu`allel Hadis (Yukarida açiklandi)
- 6. Muztarib Hadis (Yukarida açiklandi)
- 7. Maklûb Hadis (Yukarida açiklandi)
- 8. Sâz Hadis (Yukarida açiklandi)
- 9. Münker Hadis (Yukarida açiklandi)
- 10. Metrûk Hadis (Yukarida açiklandi)
- Besinci Fasil
- SAHiH-HASEN-ZAYIF HADiSLER ARASINDA MÜSTEREK ISTILAHLAR
- A. 1- Merfû`, 2- Müsned, 3- Muttasil veya Mevsûl Hadisler
- 1-Merfu` Hadis: (Yukarida açiklandi.)
- 2-Müsned Hadis: ilk raviden sonuncu raviye kadar, senedi "muttasil olarak" Resûlullah`a ref` edilen hadistir.
Merfû`un isnadinda inkita` olabilecegini gördük; çünkü onda sadece metnin durumuna bakilir. Müsned ise "ittisâl"
ve "ref`" sartlarina sahiptir. Bu yüzden her "merfû`" "müsned" degildir. Müsnedde isnada ve metne dikkat edilir.
Senedinde sonuna kadar ittisal bulundugundan, her "müsned" "muttasil"; metni Resulullah'a ulastigi için yine her
"müsned" "merfû`"dur.
- 3-Muttasil veya Mevsûl Hadis: ister Resûlullah`a ref` edilmis olsun, ister sahabi veya daha berideki bir sahista
kalsin, senedinde kesiklik olmayan hadistir. Hatîbu`l Bagdâdî muttasil ile müsned arasinda çok-az kullanilma
disinda bir fark görmez.
*** Bu üç istilah hakkinda kisaca sunlari söyleyebiliriz: "Merfû`" bazen "muttasil" oldugu gibi olmayabilir de;
"muttasil" da bazen "merfû`" olur bazen olmaz. "Müsned" ise bu ikisinden daha genel bir tabir olup ayni zamanda
"muttasil" ve "merfû`"dur. Bütün bu istilahlar ravilerinin durumuna göre sahih, hasen veya zayif olmaya müsaittir.
- B.4- Mu`an`an, 5- Mü`enen, 6- Mu`allak Hadisler
- 4-Mu`an`an Hadis: Tahdîs ve semâ` sözleri açikca belirtilmeden senedinde "fülanün `an fülânin" denen hadistir.
Genel görüse göre su üç sart bulunursa "mu`an`an" isnad "muttasil" gibi kabul edilir: Râvînin adaleti, rivayet ettigi
kisiyle görüstügünün sübûtu ve "tedlîs"ten uzak olmasi. "Mu`an`an" sahîhaynde bolca mevcuttur. Hatta Müslim
görüsme sartini kosmamistir, bu görüsüne tenkidler olmustur. Bazi münekkidler "mu`an`an"i "mürsel" kabul
ederek icthihada elverisli görmemislerdir. ihticac edilir diyenler de olmustur, Nevevî "mu`an`an"i "mürsel" kabul
etmenin Selefin içtihadina aykiri oldugunu söylemistir.
- 5-Mü`enen Hadis: Senedinde "haddesenâ fülânün ENNE fülânen" ibâresi kullanilan hadistir. imam Mâlik
"mü`enen" ile "mu`an`an" arasinda fark görmez. Berdîcî, "mü`enen" de semâ vuku buldugu bir baska hadisle
ortaya çikincaya kadar onu "munkati`" kabul eder.
- 6-Mu`allak Hadis: (Yukarida açiklandi.)
*** Bu üç çesit hadiste mühim olan nokta sudur: Bunlari sirf zayif olarak kabul etmek dogru olmamakla beraber,
râvîlerinin haline bakarak sahih, hasen ve zayif sifatlarindan biri verilebilir.
- C. 7-Ferd, 8- Garîb Hadisler
- 7-Ferd Hadis: Tarîkleri çok olsa bile tek râvînin infirad ettigi hadistir. Bunun "sâz" ile karistirilmasi dogru degildir.
Çünkü "saz"da teferrüd ve muhalefet sartlarinin bulunmasi gerekir. "Ferd" denince akla gelen mutlak ferddir. Ferd
hadisteki teferrüd senedin aslinda yani sahabinin bulundugu yerde vuku bulur. "Hadis muhtelif tariklerle rivayet
edilse bile, yine o sahabiye irca edilmis olur."
- 8-Garîb Hadis: Senedin herhangi bir yerinde, bir sahsin rivayetinde teferrüd ettigi hadistir. Gârib hadisde teferrüd
senedin basinda degil devaminda olur ve sadece bulundugu yer ile kayitli olur. Mesela bir hadisi sahabiden birkaç
kisi rivayet eder de, sonra o hadisi bu râvîlerden sadece biri rivayet eder. Garîb hadisin üç sekli vardir: a- Bir
sahsin bir sahistan teferrüdü, b- Bir sehir halkinin bir sahistan teferrüdü, c- Bir sahsin diger bir sehir halkindan
rivayetiyle meydana gelen teferrüd.
- D. 9-`Azîz, 10- Meshûr, 11- Müstefîz Hadisler
- 9-`Azîz Hadis: Bir hocadan iki veya üç kisinin müstereken rivayet ettikleri "garîb" hadistir.
- 10- Meshûr Hadis: (Yukarida açilandi.)
- 11- Müstefîz Hadis: Bir hocadan rivayet eden bu toplulugun sayisi, senedin basinda da sonunda da ayni olan
hadistir.
*** Bu üç tür teferrüdden birer kademe daha yükselseler bile, yine de "garîb" hadisin isimleri ve lakablari olmaktan
baska birsey degildirler.
- E. 12- `Âlî, 13- Nâzil isnadli Hadisler
- 12-`Âlî isnadli Hadis: Mutlak ve nisbî olarak iki türlüdür. Mutlak `âlî isnad, senedinde birçok râvînin yer aldigi
baska bir senede nazaran, adetlerinin azligi sebebiyle râvîleri Resûlullah`a yaklasan isnaddir. Nisbî `âlî isnad
senedindeki râvîler, saglam bir sekilde A`mes, ibnu Cureyc, Mâlik, Su`be v.b. hadis imamlarindan birine veya
Kütüb-i Sitte, Muvatta gibi meshur ve mu`temet kitaplarin müelliflerinden birine yakin olan isnaddir. Nisbî denisin
sebebi ondaki ulüvvun hakiki degil izafi olusudur.
- 13-`Nâzil isnadli Hadis: `Âlî isnadin karsiligidir. Kisimlari `âlî isnadin kisimlarina bakarak anlasilir.
- F. 14- Mütâbi`, 15- Sâhid Hadisler
- 14-Mütâbi` Hadis: Râvîsine, hadisi tahric edilmeye elverisli olan baska bir râvînin muvafakat ettigi ve bu ikinci
râvînin o hadisi seyhinden veya daha üstteki birinden yaklasik sözlerle rivayet ettigi hadistir. Ayni râvî için gelen
mütabaat "tam mütâbi`" ; râvînin seyhinden daha yukarida olan mutabaat ise "kâsir mütâbi`" adini alir.
- 15-Sâhid Hadis: Hadisin râvîsine, bir baska râvînin ayni hadisi diger bir sahabiden lafzen ve manen benzeyen
-veya sadece mana itibariyle benzeyen- bir metinle rivayet ederek muvafakat ettigi hadistir. Hadis metninin lafzen
azizlestiren "lafzî sâhid"; mana olarak azizlestiren "mânevî sâhid"dir.
*** Hadis istilahi kitaplarinda bu iki istilahla birlikte bir de "i`tibâr" geçer. i`tibar, mütabî` ve sâhid`i tanimaya bir
vesiledir. Rivayet edilen hadisi baska bir râvînin rivayet edip etmedigini arastirmak demektir.
- G. 16-Müdrec Hadis: (Yukarida açiklandi.)
- H. 17-Müselsel Hadis: Müsned ve muttasil olup, içinde tedlîs bulunmayan ve rivayet sekli bakimindan
Resûlullah`a varincaya kadar her râvînin bir önceki râvîden birbirinin ayni söz ve hareketleri içeren bir senedle
naklettigi hadistir.
- I. 18-Musahhaf (ve Muharref) Hadisler: (Yukarida açiklandi.)
|