Bu sayfamız için tanıtım kodları
Web sayfası olan kardeşlerimiz isterlerse bu kodlarla sayfamıza bağlantı verebilirler:
|
Kodu:
<a href="http://kimlik.islamiSanat.net" target="_blank"><img src="https://www.artislamic.com/ad/yilbasi3.jpg" border=0></a>
Kodu:
<a href="http://kimlik.islamiSanat.net" target="_blank"><img src="https://www.artislamic.com/ad/yilbasi2.jpg" border=0></a>
Kodu:
<a href="http://kimlik.islamiSanat.net" target="_blank"><img src="https://www.artislamic.com/ad/yilbasi.gif" border=0></a>
|
|
Kimliğimi Korurum
|
Kimliğimi Korurum
|
Noel Baba ve Çam
|
Noel Baba ve Çam
|
Şehitleri İncitmeyin
|
Kardeşler Sıkıntıdayken
|
Kardeşler Sıkıntıdayken
|
Noel Baba ve Çam
|
Noel Baba ve Çam
|
Maykıl ve Müslüman
|
Yılbaşı Nedir?
|
Yılbaşı Tuzakları
|
Çanakkale Şehitlerimiz
|
Çanakkale Şehitlerimiz
|
Çanakkale Şehitlerimiz
|
Çanakkale Şehitlerimiz
|
Sarıkamış Şehitlerimiz
|
Sarıkamış Şehitlerimiz
|
Sarıkamış Şehitlerimiz
|
Sarıkamış Şehitlerimiz
|
Şahin Bey
|
Meçhul Asker
|
Katillerle Yılbaşı mı?
|
Alınız İlmini Garbın...
|
Hangi Kümedesiniz?
|
İlgili İki Haber:
Bu sayfadaki eserlerimizin birkaçında vurguladığımız "yılbaşı kutlamaları ve hristiyan misyoner faaliyetleri" arasındaki
ilişkiyi ve "diğer milletleri hristiyanlaştırma gayretlerini" sadece Aralık 2008'de çıkan aşağıdaki iki habere bakarak bile
anlamak mümkündür:
|
Üniversite öğrencilerine, yılbaşı hediyesi olarak İncil
"Erzurum Atatürk Üniversitesi, Çat yolu girişinde, kimliği belirsiz kişiler tarafından yılbaşı hediyesi adı altında
öğrencilere İncil ve Hıristiyanlık'la ilgili kitaplar dağıtıldığı belirtildi.
Kapalı bir poşet içerisinde öğrencilere yaklaşan kişilerin, 'bu firmamızın size yılbaşı hediyesidir' dediği, açılan
poşetlerin içerisinden İncil ve Hıristiyanlığı anlatan kitap ve CD'ler çıktığı ifade edildi.
Atatürk Üniversitesi öğrencisi S.Y. aldığı hediye poşetinin içerisinden çıkanlar karşısında şok olduğunu belirterek, "Akşam
üzeri ders çıkışı evime gidiyordum. Öğrencilere birşeyler verildiğini gördüm. Yaklaşınca bir poşet de bana uzatarak 'alın
size yılbaşı hediyemizdir' deyince ben de aldım. Karanlıkta ne olduğunu pek anlamadım. Eve gelince poşeti açtım ve bunlar
çıkınca şok oldum. Kim bunlar, istihbarat birimleri ne iş yapar? Adamlar bir taksi içerisinden alıp alıp dağıtıyorlardı."
şeklinde tepki gösterdi.
Poşet içerisindeki hediyelerin arasında, 1 adet İncil, 1 adet Mesih İsa'nın yaşamını anlatan teyp kaseti ve CD,1 adet
Mecdelli Meryem'in Gözünden İsa Mesih konulu CD ve 2 adet kitap bulunuyor."
Kaynak: Cihan Haber Ajansı, 19.12.2008
|
(Irak'ı işgal eden hristiyan amerikan askerleri noelleri için Irak'ta çam ağacı süslerken.)
Irak'ın ilk resmi tatili Noel
"Irak hükümeti, ABD işgalinden sonra ilginç bir karara imza atarak ilk resmi tatili, Hıristiyan inancına göre Noel'in başlangıcı olan 25 Aralık tarihi olarak belirledi
Irak Bakanlar Kurulu, Noel'in başlangıcı olan 25 Aralık tarihinin ilk kez resmi tatil olacağını duyurdu. Irak Hükümet Sözcüsü, Irak Hükümeti'nin 25 Aralık tarihinde resmi tatil olması kararı verdiğini bildirirken Başbakan Nuri el-Maliki ise ülkedeki Hristiyanların haklarını koruma yükümlülüklerinin bulunduğunu söyledi."
Kaynak: Yeni Şafak Gazetesi, 25.12.2008
|
Noel ve Yılbaşı İle İlgili Önemli İki Makale:
Dinimizi öğrenmeye ve öğretmeye "yıllarını vermiş" bir İslâm alimimizin ve altında bizim yazdığımız bir makaleyi de
bu sayfa üzerinden siz değerli ziyaretçilerimizin istifadesine sunuyoruz.
Bu konularda bilgilenip kendimizi, ailemizi ve çevremizi her türlü sapık inanış ve kötülüklerden korumamız dileğiyle...
Kimin Yılbaşı / Prof.Dr. Hayrettin Karaman
Resmî yılbaşı her geldiğinde gecesinin kutlanmasının veya o geceye mahsus faâliyet ve eğlencelerden bir kısmına katılmanın İslâm'daki yeri (hükmü) tartışılır. Din hizmetlileri ve muhâfazakâr müslümanlar "bu geceye mahsus bir faâliyete katılmanın câiz olmadığını" söyler, müslümanların böyle bir yılbaşı gecesi yokmuş gibi davranmalarını, normal hayatlarına devam etmelerini ister, bunu tavsiye ederler. Bir kısım modernist İslâm yorumcuları ile amelsiz veya İslâm'ın gerektirdiği hayat konusunda duyarsız müslümanlar ise "dünyanın kutladığı ve eğlendiği bu geceye katılmakta ve eğlenmekte bir sakınca bulunmadığını" söylerler. Son zamanlarda moda oldu, bir konunun İslâm'daki yeri sorulurken, araştırılırken mutlaka bir âyet veya hadîs de aranıyor. Böyle bir yaklaşımın bilgi eksikliğinden kaynaklandığı kesindir. Çünkü İslâmî hüküm ve değerlendirmenin kaynağı vahiy (âyet ve hadîsler) olmakla beraber, bunların sınırlı olduğu, bir mesele hakkında âyet ve hadîs yok ise (doğrudan, adını ve niteliklerini belirterek meseleyi hükme bağlayan bir nas yoksa) ictihada gidilir. Bu konuda uzman (âlim) olanların bildiği usûle uygun olarak yapılan ictihad ile ulaşılan sonuç da (hüküm ve değerlendirme de) dîne dahildir, İslâmîdir, ictihad eden âlimi ve bilgileri yetersiz olduğu için âlimden sorma durumunda olan diğer müslümanları bağlar. Hz. Peygamber (s.a.v.) zamanında yılbaşı kutlamaları bulunmadığı için, doğrudan bu konuyu hükme bağlayan bir âyetin veya hadîsin bulunmaması tabîîdir. Ama bizim dünyamızda önümüze çıkan bu konunun -çeşitli ictihad yöntemleriyle- İslâmdaki yerini belirleyebilmek, hükmünü (haram, mekruh, mübah olup olmadığını) ortaya koyabilmek için yararlanabileceğimiz birçok âyet, hadîs, kural ve ilke vardır. Meselemizin hükmünü araştırmadan önce ne olduğunu açıklamak gerekir. Yılbaşı, tarih başlangıcı olarak müslümanlara ait değildir, Hristiyanlara aittir. Aslında kış gün dönümünü kutlama âdeti çeşitli Asya ve Avrupa putperest (pagan) topluluklarında vardı. Tarihî kayıtlara uygun olmadığı halde Hz. İsa'nın doğduğu gün kilise tarafından 25 Aralık'a çekildi, eskiden beri yapılmakta olan kutlamaların Hristiyanlığa dahil edilmesi hedeflendi. Ancak zaman içinde bu kutlamaya katılan diğer kiliseler aynı tarihte birleşmedi, farklı tarihleri benimsediler. Yılbaşında yapılan Noel Yortusuna (Hristiyanlığa mahsusu bir âyine) adı karıştırılan Noel Baba (Aziz Nichola, Santa Claus) aslında; yani tarihî bir şahıs olarak bir Hristiyan azizi (ermişi, velîsi) dir. Zaman içinde bu azizin tarihi kimliği değiştirilmiş, kendisiyle ilgili birçok efsâne uydurulmuş ve ilk defa 17. asırda Almanya'da Noel Yortusuna karıştırılmış, daha sonra bu uygulama Hristiyan dünyasına yayılmıştır. Müslümanlar tarih başlangıcı olarak hicreti kullanırlar. T.C. Devleti Hristiyanlara ait bulunan bu tarih başlangıcını resmen benimsediği için bu yılbaşı, aynı zamanda "Türkiye'nin resmî yılbaşı"dır, millî ve dinî yılbaşı değildir. Bu kısa tarih bilgisinden çıkan sonuç şudur: a) 2017 yıl önce müslümanların veya Türklerin tarihinde, tarih başlangıcı olacak bir olay geçmemiştir. b) Hz. Îsa'nın doğum tarihine uygun olmamakla beraber onun doğumu bu tarihin başlangıcı olarak kabûl edilmiş; bundan öncesi ve sonrası için "milattan (İsa'nın doğumundan) önce, sonra" denilmiştir. c) Hz. İsa biz müslümanlara göre aziz bir peygamberdir (aleyhisselâm), ancak Hristiyanlar onu peygamberlikten çıkarmış, tanrılaştırmışlardır. d) Noel Baba aslında bizce de saygıya değer bir mümindir (Hz. İsa'nın tebliğ ettiği dîne inanmış ve o din içinde yetişmiş ve ermiştir), ancak dün Hristiyanların, bugün dinli dinsiz Batı'nın Noel Babası, nitelikleri bakımından bu aziz, bu velî, bu mümin değildir. Onun adının karıştırldığı yortu da bir Hristiyan ibâdetidir. Böylece yukarıda ana hatlarıyla açıklanan yılbaşının, din olarak aslından saptırlmış Hristiyanlığa, kültür olarak da Hristiyan Batı kültürüne dayandığı, onun bir parçası olduğu ortaya çıkmıştır. Müslümanlar bu yılbaşını takvim başlangıcı yaparlarsa, yılbaşı gecesinde yapılan âyin veya eğlencelere iştirak ederlerse ne olur? Yılbaşı dolayısıyla yapılan dinî âyine katılan (Hristiyanlarla beraber bu toplu ibâdeti yapan) müslümanlar en azından haram (büyük günah) işlemiş olurlar. Bu hükmün akla ve vahye dayalı delîllerini zikretmeye bile gerek yoktur. Dinî âyîne katılmadan yılbaşı dolayısıyla toplantı ve eğlence yapan müslümanlar, bu eğlencelerde ayrıca hiçbir haram işlemeseler dahi, kökeni dinî (İslâm'dan başka ve ona göre bugün mûteber olmayan bir dîne dayalı) olan bir faâliyete katıldıkları ve başka dinden olanlara -dinle ilgili bir konuda- benzer hale geldikleri için günah işlemiş olurlar. "Bir din ve kültür topluluğuna kendini benzetenler onlardan sayılır" meâlindeki hadîs bu davranışı yasaklamaktadır. Yılbaşı, takvim, tarih, tatil, eğlence, şenlik ve bunlarla ilgili âdetler bir milletin kültürüdür. Kültür din ve ideolojinin bedenlenmesi, ete kemiğe bürünmesidir. Bu ikisini birbirinden ayırmak mümkün değildir. Eğer birileri din ile kültürü birbirinden ayırmaya, aralarındaki bağı koparmaya kalkışırsa -zor olmakla beraber bunu yapabilirse- kültür ile beraber dîni de değiştirme yoluna girmiş olur. Bedenini parça parça kaybeden din gider (milletin hayatından çıkar) onun yerine yeni kültürün dîni veya dinsizliği gelir. Kültür ile din arasında böyle bir bağ bulunduğuna göre; kültürün değişmesi dîni yakından ilgilendirir. İslâm'ın beş temel amacından biri dîni (müslümanların hayatında İslâm'ı) korumaktır. İslâm'ın korunmasını olumsuz etkileyen bir davranış, bir kültür değişimi, bir kültür taklidi haramdır, bazan bununla da kalmaz dinden çıkma sonucunu doğurur. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Medine'ye göçünce, burada öteden beri iki bayramın bulunduğunu ve bu bayramlarda kutlama yapıldığını öğrendi. Bayramlar, dînin etkilenmesi bakımından önemli kültür unsurları olduğu için bunları değiştirdi ve yerlerine Ramazan ile Kurban bayramlarını tebliğ etti. Daha pek çok hadîste, başka dinlerle ilişkisi veya sembolik değeri/fonksiyonu bulunan âdet ve uygulamaları müslümanlara yasakladı.
Hayrettin Karaman Web Sitesi: www.HayrettinKaraman.net
|
Bu konuda bizim tarafımızdan yazılmış bir makale:
“NOEL GÜNLERİNDE KİMLİĞİMİZİ KORUMAK”
Değerli Dostlar,
Hepimizi yaratan Yüce Allah'ın gönderdiği son Peygamber Hz. Muhammed (sav) "Din nasihattır." buyuruyor ve bizlerden elimizden geldiğince birbirimize iyiliği tavsiye etmemizi ve kötülüklere karşı birbirimizi uyarmamızı istiyor. Kimsenin “etlisine-sütlüsüne karışmadan” rahat koltuğunda oturmak, “hiç eleştirilme riskine girmeden” yaşamak insana güzel gelir ama “bildiği doğruları diğer insanlara ulaştırmaya çalışmak” her bir müslümanın görevidir; bütün Peygamberler ve bilge kişiler de bu uğurda çalışmışlar ve “kınayan kişilerin kınamasından” korkmamışlardır. Biz de bu duygularla, değerli din kardeşlerimize hitaben bu makaleyi yazdık ve internet sitemizde "Noel, Yılbaşı ve Noel Baba ile İlgili Uyarıcı Eserler" bölümü hazırladık.
Çoğumuzun bildiği ve gördüğü üzere şu günlerde alışveriş merkezlerinde, marketlerde, kimi büyük cadde ve meydanlarda, yaklaşan yeni milâdi yıl nedeniyle özel ışıklandırmalar ve süslemeler yapılıyor. Kimi zaman bu süslemelerde çam kullanılarak noel ağaçları hazırlanıyor; bunlarda büyük ölçüde Hristiyan-batı âdetlerine ait objeler kullanılıyor. Ve bu süslemeler halkın en çok dikkatini çekecek noktalara konularak insanları bunlarla etkilemek ve genellikle yılbaşı için alışveriş yapmalarını sağlamak amaçlanıyor. Yine bu ortamdan bir gelir elde etmek isteyen birçok yerli-yabancı kuruluş, televizyonlarda ve diğer yayın organlarında insanları yılbaşı ve noele özendiren, harcamalar yapmaya teşvik eden “ışıltılı ve süslü” reklamlar yapıyor. Birçok televizyon dizisi reyting elde etmek için “yılbaşı özel” bölümleri çekiyor. Bunlara ek olarak, sosyal medyayı kullanan çeşitli futbolcu, şarkıcı, artist gibi ünlüler kendi inançlarına ait bu objelerin önünde fotoğraf çekilerek bunları bütün dünya ile paylaşıyorlar. İşte bunların hepsi ile bilerek veya bilmeyerek evlerimizin içine, aile fertlerimize ve duygu dünyalarımıza Hristiyan-batı kültürüne ait birçok değer pompalanıyor.
Yukarıda saydığımız türdeki davranışlar, kendi inançlarına göre Hz. İsa'nın doğum gününü bayram olarak kutladıklarını iddia eden Hristiyanlar için belki normal olarak kabul edilebilir. Ama durum hiç bu kadar masum da değildir: Öncelikle Hz. İsa'nın bu tarihlerde doğduğu kesin değildir. Sonra, Hristiyanlar Hz. İsa'ya -haşa- "Tanrının Oğlu ve Tanrı" gözüyle bakarlar. Bir de bu noel kutlamalarına birçok haram ve günah olan davranışı eklerler. Bizim dinimiz İslam ise bunları kesinlikle reddeder.
Öyle ise değerli kardeşim, Müslüman olan bizler için onlara benzemek ve onlar gibi davranmak ne kadar kabul edilebilir bir davranıştır? Gerçekte "bir Hristiyan papazı olan noel babayı" ve "kökü Ermenilere dayanan noelde çam süsleme" gibi bir Hristiyan âdetini kendi evimize veya işyerimize sokmak bizim için ne kadar doğrudur? Bu noktada Peygamberimizin şu sözlerini hatırlayalım: «Bir topluluğa kendini benzetenler onlardan sayılır.», «Arzuları ve istekleri benim getirdiğim dine uymayan kişi tam anlamıyla iman etmiş olamaz.»
Bu nedenle kendimizin ve ev-iş ailemiz içinde bulunan kişilerin Müslüman kimliğini korumak için bu tür Hristiyan-batı kaynaklı âdetlere karşı dikkatli olmalıyız; bunları ailemize-mekânımıza ve duygu dünyalarımıza sokmamalıyız. Alış-veriş merkezine-markete girdiğimizde (keşke mümkün olsa da bugünlerde girmesek): "Anne bak, ne güzel süsler, biz de alalım mı?", "Baba bak, ne güzel noel baba-yılbaşı şapkası bana da alsana?" diyen minik yavrularımızı, güzellikle ikna ederek onlara farklı alternatifler sunmalı, anlayacağı güzel bir dille gereken açıklamaları yapabilmeliyiz. Bazen ışıltılı, parlak, çekici, şirin ve tatlı gibi görünen şeylerin altında tuzaklar ve zehirler olabileceğini onlara anlatabilmeliyiz.
Bir yılbaşı öncesinde, bir abi ve yanındaki küçük kardeşi büyük bir hiper-markete girerler. Marketin sokak büyüklüğündeki ışıl ışıl bir reyonuna insanların neredeyse birbirini ezecek kadar hücum ettiğini gören küçük kardeş: «Abi, biz de şuraya gidelim mi, bak ne kadar çok insan var orada.» der. Abi uzaktan bir bakar ve o reyonun yılbaşı paketleri ve -kötülüklerin başı olan- içkinin satıldığı bir reyon olduğunu anlar. Kardeşine sıcak ve candan bir tavırla: «Gel kardeşim, orası çıkmaz sokak!» der. Ve o ufak kardeş her zaman o çıkmaz sokaklardan uzak durur ve yıllar sonra sizlere bu satırları yazar...
Bu olayı burada anlatmamızın nedeni övünmek değil, yetişme çağındaki çocuklara/gençlere büyüklerinin doğru/yanlış yönlendirmelerinin ne kadar etkili olabildiğini göstermektedir. Bizler bugün, güzel tohum atarsak gelecekte güzel ürünler alırız. Ama biz kimliğini kaybetmiş, şuursuz bir nesil yetiştirirsek o nesil bir gün ya Hristiyan misyonerlerin, ya satanistlerin, ya terör örgütlerinin ya da içki-uyuşturucu tacirlerinin tuzağına düşebilir. Bu durumdaki gençlerimizi kandırmak amacıyla "Yılbaşı Hediyesi" adı altında üniversite önünde İncil dağıtan misyonerlerle ilgili haberi eski tarihli gazete haberlerinde ve sitemizin aşağıda belirtilen sayfasında görebilirsiniz.
Bu nedenle, yoğun Hristiyan noel âdetleri “bombardımanına” maruz kalacağımız şu günlerde ilkeli davranmaya dikkat edelim. Yılbaşı eğlencemiz, yılbaşı tombalamız, yılbaşı süsümüz v.b. olmasın ki çocuğumuz bu âdetleri bizden ve kendinden sanmasın. Çocuklarımızı ve ailemizi kırmadan, ezmeden, güzel öğütlerle, hoşlarına gidecek "bizden" etkinlik ve hediyelerle, bugünlerde yaşanacak olan "kültür erozyonundan" korumanın yollarını bulabilmek dileklerimizle...
Allah hepimizin yardımcısı olsun, saygı ve selamlarımızla,
islamiSanat.net & Artislamic.com
www.Facebook.com/islamisanatartislamic
www.YouTube.com/user/artislamic
|
|